Av. İbrahim Güllü // Tüketici Başvuru Merkezi Genel Başkanı
Tüketim toplumunda insanlar sürekli olarak ihtiyacı olsun ya da olmasın bir şeyleri almaya yönlendirilmektedir.
Tüketici alsın ki üretenler, satanlar, aracılar, hizmet verenler kazansın. Tabii ki en büyük payı alan kamu otoritesini unutmamak lazım.
Kamu otoritesinin araçlar üzerinden elde ettiği ve tüketicinin belini büken KDV, ÖTV, MTV, sigorta gibi konuları bir başka zamana bırakarak araç muayene istasyonlarındaki uygulamaları değerlendirelim.
Motorlu araçların trafiğe çıkması için zorunlu kılınan hususların başında aracın fenni muayenesinin yapılmış olması ve trafiğe çıkmasında bir sakıncası olmadığının tespit edilmesi gerekir.
Türkiye’de araçların muayenelerini TÜVTÜRK isminde bir firma yapmaktadır. Piyasada TEKEL konumunda olan tüm araçların muayenesinde yetkilendirilmiş olan bu firmanın sahiplerinin kim olduğu, bu yetkiyi nasıl aldığı, neden piyasada tekel olmasına izin verildiği de ayrı bir değerlendirme konusu.
Bildiğimiz bir şey varsa bu firmanın piyasada tekel konumunda olduğu ve fiyatları kendine göre belirleyebildiği (ya da belirlemesine müsaade edildiği) hususudur.
Milyonlarca araç sahibinin araçlarını muayenelerini yaptırmasında tek kapı, tek merci TÜVTÜRK. Milyonlarca araç sahibinin zorunlu olarak gitmesi gereken ve istese de istemese de önüne konulan faturayı ödemek zorunda olduğu ayrıcalıklı firma. Hem de nakit yani cash olarak. Kredi kartın mı var? O ne ki? Burada geçmez. Taksit mi güldürme insanı? Paran yoksa hadi canım ikile, milyonluk aracına binmezsin olur biter. Aracına binmesen de devlete olan vergilerini ödemeye tabii ki devam edeceksin.
Kaçış yok. Burası çıkmaz sokak. Dönüp dolaşıp geleceğin yer TÜVTÜRK’ün şefkatli kolları. Paşa paşa, seve seve öde faturanı. Tabii ki nakit/cash olarak olduğunu hatırlatmaya tekrar gerek var mı?
Aracının muayenesini yaptırmaz mısın? Ya da ödemez misin? Sen bilirsin. Trafik bağladığında bu sefer cezasıyla ve aylık %5 gecikme faiziyle ödersin? Hiç sıkıntı yok. Bütün yollar Roma’ya, pardon TÜVTÜRK’e çıkar.
Piyasada tekelsen ve herkes eninde sonunda sana gelecekse tabii ki istediğin fiyatı belirlersin. Kim karışır ki? Nitekim TÜVTÜRK, daha önce 270,00 TL ye yaptığı araç muayene ücretlerine % 22,5 oranında zam yaparak 422,00 TL’ye çıkarttı. Enflasyonun ise % 11,8 olduğunu hatırlatalım. Gerçi kim takar enflasyonu ama? Ticaret bakanlığı bu zammı HFA (Haksız Fiyat Artışı) olarak değerlendirerek müdahale eder ve firmaya ceza keser mi? Bekleyip göreceğiz.
Yeni bir araç almak istediğinizde ekspertize/araç kontrol servislerine gittiğinizde aracınızın her yerine A’dan Z’ye bakılmakta, her türlü hasarı, kilometresiyle oynanıp oynanmadığına varıncaya kadar kontrol edilmekte ve bu iş için 200 TL civarında bir ücret alınmakta. Ama TÜVTÜRK’de bu denli kontrol işlemi yapmazken ve 10 dk da işlemlerinizi bitirmelerine rağmen, en az 2 kat daha fazla ücret ödüyoruz. TÜVTÜRK muayenesi neredeyse profesör muayenesinden pahalı. Neden? Kaliteli hizmet mi alıyorsunuz? Güldürmeyin insanı. Bir bardak çay bile ikramı yok.
Onarım ve tamirat mı yapıldığını zannediyorsunuz? Yok daha neler? Bir ampulün yanmıyorsa bile sorun giderilmez. Senin karşında tamircin mi var? Git yaptır. Burayı sen ne zannettin?
Araç muayenelerinde rekabetçi ortam neden oluşturulmaz? 100,00-150,00 TL gibi bir paraya bu işi yapabilecek yüzlerce ekspertiz firması çıkacaktır. Milyonlarca araç sahibinin cebinden fahiş olarak bu paraların çıkmasına seyirci mi kalınacak?
Tüketici Başvuru Merkezi, her zamanki duyarlılığı ile bu konuya el attı ve konunun takipçisi olmakta kararlı.
“Fahiş zamları geri çek” sloganı ile sosyal medyada başlatmış olduğu milyonlarca tüketicinin cebini ilgilendiren sorununa yetkililerin duyarsız kalmayacağını ve firmanın bu haksız uygulamasından geri adım atacağını ümit etmekteyiz.