Kaşıkla verip kepçeyle geri alma anlayışından mutlaka vazgeçilmelidir

214

Levent Küçük // Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı

YENİDEN DEĞERLEME ORANI TÜKETİCİ ENFLASYONU İLİŞKİSİ
Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 298. madde hükmü gereğince belirlenen yeniden değerleme oranı, 2022 yılı için uygulanmak üzere yüzde 36,2 olurken, bu oran 2021 yılı için yüzde 9,11 idi. Her yıl Kasım ayında belirlenen yeniden değerleme oranıyla, bir sonraki yıl uygulanacak vergi, harç ve cezalardaki artış oranı belirlenmiş oluyor. 2022 yılında uygulanacak (vergi, harç ve cezalardaki artışı belirleyen) yüzde 36,2’lik yeniden değerleme oranını, Sayın Cumhurbaşkanı’nın yüzde 50’ye kadar düşürme ve artırma yetkisi bulunmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekim’de yıllık tüketici enflasyonunu yüzde 19,89 olarak açıklamış bulunuyor. TÜİK tarafından açıklanan bu oranın gerçekçi oranlar olmadığını, piyasada uygulanan fiyatlar ile tüketicilerin yaşadığı, hissettiği enflasyonun çok daha yüksek oranlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle, yüzde 36,2’lik yeniden değerleme oranının, tüketicilerin piyasada yaşadığı tüketici enflasyonu oranına yakın oran olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Memur ve emeklilere yapılacak zam oranları belirlenirken TUİK’in belirlediği tüketici enflasyonu oranı esas alınırken, vergi, harç ve cezalardaki artışın belirlenmesinde yeniden değerleme oranının (daha yüksek olan) esas alınması, sabit gelirliler açısından olumsuzluk yaratmakta, devlet kurumlarına olan güveni olumsuz etkilemektedir.
Devlet faaliyetleri ve kamu hizmetleri açısından, vergi gelirlerinin önemini ve devletin sürekli gelir ihtiyacını hepimiz biliyoruz. Ancak, fiyatların aşırı artış gösterdiği ve gıda fiyatları başta olmak üzere, tabir yerinde ise “iğneden ipliğe her şeye zam yapıldığı” bu günlerde, vergi, harç ve cezalarda 2022 yılında yüzde 36,2’lik artış yapılması, sabit gelirlileri daha da zor duruma sokacaktır.
Dünyada ve ülkemizde yaşanan sorunlara ve gelişmelere bakarak, 2022 yılının ekonomik açıdan (ümit etmiyor olsak da) zor bir yıl olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu açıdan, tasarruf ve verimlilik ön planda tutularak, özellikle sabit gelirleri koruyacak ekonomik ve sosyal tedbirler mutlaka hayata geçirilmelidir.
Bu kapsamda, öncelikle yeniden değerleme oranının hesabı ve uygulama yerleri yeniden değerlendirilerek, tüketici enflasyonu ile yeniden değerleme oranı arasındaki çelişki ortadan kaldırılmalıdır. Kaşıkla verip kepçeyle geri alma anlayışından mutlaka vazgeçilmelidir. Umarız Sayın Cumhurbaşkanı, yeniden değerleme oranını yüzde 50’ye kadar düşürme yetkisini 2022 yılı için kullanarak, tüketiciler ve piyasalar için bir nebze olsun rahatlama imkânı sağlayacaktır. Saygılarımla. 04.11.2021