Turhan Çakar:”Merkezi yönetim ve siyasal iktidar, orman yangınlarından ders aldı mı?”

222

Turhan Çakar // Tüketici Hakları Derneği THD Genel Merkezi Genel Başkanı

TÜKETİCİ HAKLARI DERNEĞİ OLARAK SORUYORUZ:
MERKEZİ YÖNETİM VE SİYASAL İKTİDAR
, ORMAN YANGINLARINDAN DERS ALDI MI?

  • Ormanların Rant ve Yağma Aracı Olmasına Son Verilecek mi?
  • Ormanları Ranta Açarak Yangınları Körükleyen Yasal Düzenlemeler İptal Edilecek mi?
  • Orman Yangınlarının Çıkmaması, Çıktığında Etkin Önlemler Alınması İçin Politika, Sistem, Strateji ve Plan Oluşturulacak mı?
  • Ormanların Madenler, Taş ve Mermer Ocakları, Turistik Yatırımlar ile Delik Deşik Edilmesine, Yağmalanmasına ve Yok Edilmesine Son verilecek mi?
  • İklim Değişikliğine Göre Yangınlara Karşı Gerekli Önlemler Alınacak mı?
  • Orman Yangınlarına Neden Olan Değişiklikler Anayasa’nın 169.-170.maddelerine Aykırıdır.
  • Bilim İnsanları, Orman Alanlarının Parçalanmasının Son 10 Yılda Artan Orman Yangınlarıyla İlişkisi Olduğunu Belirtmektedir.
  • Ormanlar Sağlıklı Çevrenin En Temel Kaynağı ve Olgusudur.
  • Ormanlar Kamusal Varlıklardır. Korunurken, Yönetilirken ve İşletilirken Kamu Yararı Gözetilmelidir.

ORMAN YANGINLARININ TEMEL NEDENLERİ?

Temel nedenlerden birisi orman yangınlarının önlenmesi konusundaki politikasızlık, sistemsizlik ve plansızlıktır. Diğer bir temel neden ormanların ranta açılmasına izin veren yasal düzenlemeler ve değişikliklerdir

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı evrensel tüketici hakkıdır. Ormanlar ise sağlıklı çevrenin en temel kaynağı ve olgusudur. 6831 Sayılı Orman Kanununun 16.,17.,18. Maddelerindeki değişiklikler ile, Yasaya eklenen yeni maddeler ve yönetmeliklerle her çeşit orman alanları ranta ve yağmaya açıldı. 5177 Sayılı Maden Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile ormanlarda her çeşit madencilik, taş ocağı, mermer ocağı ve turistik tesis faaliyetlerine izin verilerek ormanların ranta açılmasına, yağmalanmasına, parçalanmasına, yok edilmesine ve tahribatına izin verilmiştir. Türkiye’de 1980’li yıllardan bu yana 2020 yılı itibariyle 748 bin hektar orman, amacı dışında kullanılmak üzere özel kişilere, şirketlere, çeşitli kurum ve kuruluşlara verildi. Orman vasfını yitirdiği gerekçesi ile 2B arazi kapsamındaki 620 bin hektar orman alanı tarım, sanayi ve yerleşim amacıyla orman kapsamı dışına çıkartıldı. 6292 Sayılı Yasa ve 6831 Sayılı Yasadaki değişiklikler ve yönetmeliklerle ile 2B arazilerinin satışına yönelik orman köylüleri bahane edilerek söz konusu 2B arazileri rant için çeşitli şirketlere, kişilere satılmaya başlandı.

Ormanların bütünlüğü parçalanmakta ve yangınlara neden olmaktadır

Yapılan araştırmalar ve bilim insanlarının verilerine göre; Orman Genel Müdürlüğünün 2008-2019 yılları arasındaki verileri analiz edildiğinde 2008’deki orman parçası sayısı 101 bin iken, 2019’da parçalanma sayısı 158 bine çıkmıştır. 100 hektardan büyük ormanların sayısı 2008 yılında 12.577 iken, 2019’da 7.614’e indi. Yalnızca, 11 yılda 100 hektardan büyük orman parçalarının sayısı % 39,5 azalmış ve ormanların içi boşaltılmıştır. Bilim insanları, orman alanlarının parçalanmasının son 10 yılda artan orman yangınlarıyla ilişkisi olduğunu belirtmektedir. AKP döneminde 2B arazisi olarak kaybedilen 178 bin hektar orman ile orman dışı kullanımlara verilen ve izinlerle kaybedilen 493 bin hektar orman, bütün orman varlığımızın % 3’üne denk geliyor.

Orman yangınlarına karşı gerekli önlemlerin alınması ve söndürülmesi konusunda yasal gereklilikler tam olarak yerine getirilmemiştir

6831 Sayılı Orman Yasasının 68. – 76. Maddelerinde belirtilen; orman yangınlarının çıkmaması konusunda alınması gerekli önlemler ile çıktıktan sonra hemen önlem alınmasına ilişkin hükümlerin gereği yerine getirilmemiştir. Aynı şekilde;  6302 Sayılı Orman Yangınları ile Mücadele Tamimi, Orman Genel Müdürlüğünün Orman Yangıları ile Mücadele Esasları ve Orman Yangınları ile Mücadelede Organizasyon başlıklı açıklamaları, Orman Yangınları ile Mücadelede Görev Yapan Gönüllüler Hakkında Yönetmelik esaslarının gerekleri yerine getirilmemiştir.

Orman  yangınlarına ilişkin diğer önemli nedenler

  • Türkiye’de orman varlığının % 60’ının riskli ve yangınlar açısından çok hassas bir bölgede yer aldığı belirtilmektedir.
  • Ormanların korunması ve yangınlara karşı önlem alınması konusunda personel çalıştırma, görevlendirme ve eğitim politikaları yeterli değildir.
  • Orman yangınlarına neden olan yasal değişiklikler ile AKP döneminde düzenlenen 6292 Sayılı Yasa Anayasa’nın 169. ve 170. Maddelerine aykırıdır.
  • Orman Genel Müdürlüğünün orman yangınları konusundaki önlemleri son derece yetersizdir.
  • Küresel iklim değişikliğinin Türkiye’deki orman yangınlarına etkileri dikkate alınıp, gerekli politika, sistem, strateji ve eylem planı oluşturulmamıştır.

ORMAN YANGINLARININ ÖNLENMESİNE İLİŞKİN ÖNERİLER

  • Ormanların rant aracı olmasına son verilmelidir.
  • Ormanları ranta açarak yangınları körükleyen yasal düzenlemeler iptal edilmelidir.
  • Ormanlar kamusal varlıklardır. Korunurken, yönetilirken, işletilirken ve genişletilirken kamu yararı gözetilmelidir.
  • Orman yangınlarının çıkmaması, çıktığında söndürülmesi için etkin önlemler alınması konusunda politika, sistem, strateji oluşturulmalı ve “Yangınları Önleme Eylem Planı” hazırlanmalıdır.
  • Ormanların madenler, taş ve mermer ocakları, turistik tesisler ile yağmalanmasına, tahrip edilmesine, delik deşik edilmesine ve yok edilmesine son verilmelidir.
  • Orman alanlarının parçalanıp küçültülmesine son verilmelidir.
  • Orman yangınları ile mücadelede öncelik ve ağırlık, yangınların çıkmaması ve çıkma olasılığının en aza indirilmesine verilmelidir.
  • Orman yangınlarının çıkmaması, çıkma olasılığının en aza indirilmesi, çıktığında en etkin şekilde mücadele edilmesi için gerekli personel sayısı oluşturulmalı, personelin eğitilmesine önem verilmelidir.
  • Türkiye’nin yangın çıkma olasılığı yüksek olan güney ve batı bölgelerindeki ormanların korunması için çok özel ve etkin önlemler alınmalıdır.
  • Ormanların korunması ve orman yangınlarına karşı Anayasa’nın 169. ve 170.Maddeleri ile 6831 Sayılı Yasanın 68.-76.maddeleri, 6302 Sayılı Tamim, Orman Genel Müdürlüğü’nün  Orman Yangınlarıyla Mücadele Esasları ve Organizasyonu ile Orman Yangınlarıyla Mücadele Görev Yapan Gönüllüler Hakkında Yönetmelik gerekleri en etkin şekilde yerine getirilmeli ve uygulanmalıdır.
  • Orman yangınlarına karşı tüm ormanlarda “Erken Uyarı Sistemleri” oluşturulmalıdır.
  • Ormanlara giriş çıkışlar Orman İşletme Şefliklerinin iznine bağlanmalı, drone ve benzeri araçlarla sürekli izlenmelidir.
  • Ormanların korunması, yangın olasılığının en aza indirilmesi ve yangınlara karşı etkin ve bilimsel olarak nelerin yapılacağı ve alınacak önlemler konusunda ilgili bilim insanları, meslek kuruluşları, dernekler, yerel yönetimler, ilgili kamu kuruluşları ile düzenli işbirliği yapılmalıdır.
  • Yangın önleme çalışmaları tüm yıl boyunca sürdürülmelidir.
  • Ormanlardaki mevcut madenler, taş ve maden ocakları ile turistik tesisler en kısa sürede denetlenmeli, ormanların korunması konusunda uygun olmayanların faaliyetlerine son verilmelidir.
  • Ormanların yangınlardan korunması, yangın olasılığının en aza indirilmesi ve çıkan yangınlara karşı en etkin önlemlerin alınabilmesi için yangın söndürme teknikleri ve teknolojileri konularında araştırma yapabilecek uzmanlar, bölüm başkanları oluşturulmalıdır.
  • Orman fakültelerinde “Orman Yangını İtfaiyecilerinin” yetiştirilmesine yönelik yüksek lisans programları açılmalıdır. Orman Genel Müdürlüğü’nün gereksinme duyduğu nitelik ve nicelikte mezun vermelidir.
  • Yangın olasılığı yüksek olan orman işletmelerinin her birinde araröz, helikopter ve gerekli araçların su alabilecekleri genişlikte olmak üzere yeterli sayıda “yangın havuzları” oluşturulmalı, güvenlik altına alınmış bu havuzlar her mevsim dolu tutulmalıdır.
  • Dokuz Eylül Üniversitesine devredilen “Orman Yangınları İşçi Eğitim Merkezi” yeniden açılmalıdır. Ayrıca, Mersin, İzmir, Çanakkale ya da Balıkesir’de de yenileri açılmalıdır.
  • Türkiye’nin ormanları ile ekolojik ve iklim koşullarına uygun yeterli sayıda, yangınlara karşı en etkin ve hızlı şekilde işlevi olan teknolojik özellikteki uçak ve helikopterler sağlanmalıdır.
  • Özellikle de her büyük yangından sonra “orman yangın itfaiyecileri” ile ilgili uzmanlar ve görevliler yangının tüm özellikleri ile yangın söndürme çalışmalarının başlangıcından sonuna kadar ayrıntılı olarak öyküsünü yazmalıdır.
  • Küresel iklim değişikliğinin Türkiye’deki orman yangınlarına etkileri bilimsel olarak araştırılıp incelenerek, alınması gereken önlemler ve yapılması gerekenlere ilişkin politika, sistem, strateji ve eylem planları oluşturulmalıdır.       

Basınımıza, kamuoyuna, ilgili ve yetkililere saygıyla duyurulur.