Nihat Altay // Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı
virüs salgın riski nedeniyle en çok şikayet aldığımız konuların başında, Türkiye’de eğitime ara verilmesi ve sınavların ertelenmesinden dolayı çocukları özel okulda okuyan veya öğrencilerini dershaneye gönderen veliler okula veya dershaneye gidilmeyen aylarda “Ücret ödemek zorunda mıyım”? diye soruyorlar. Bunun yanında yurtta kalan öğrenciler, servis ücreti ödeyen veliler de aynı şekilde bu sorunları bize iletiyorlar.
Gerek mesaj gerekse aranarak aldığımız şikayetlerde öğrenim görülmeyen tüm ayların talep edildiğini gözlemliyorum. Borçlar Kanunu’nda mücbir sebep durumundan dolayı sözleşmenin tarafları sözleşmeye bağlı değildir. Fiilen yapılmayan eğitim nedeniyle ödenen ücretler ile servis, yemek gibi alınmayan hizmetler için ödeme söz konusu olamaz. Uzaktan eğitim verilse dahi söz konusu olamaz. Çünkü sözleşmeler fiziksel ortamda eğitim için imzalanıyor ki, velilerin büyük çoğunluğu uzaktan eğitimden verim alınamadığına dair şikayetlerini de dile getiriyorlar. Ayrıca internet problemleri, evinde veya telefonunda yeterli internet olmayan tüketiciler olduğunu göz ardı edemeyiz.
Dershaneler tüketiciye sözleşme, belge, ödeme plânı vermediği gibi talep edenlere “veremeyiz” diyorlarmış. Tüketicinin elinde hiçbir belge olmasa dahi Tüketici Hakem Heyetine dilekçe ile müracaat edebilir. Müracaat edecekler için aşağıda örnek bir dilekçe hazırladım ve bu dilekçe ile Tüketici Hakem Heyetlerine müracaat edilebilir.
“….. tarihinde ….. öğrencimi ….. dershanesine 7 bin TL’ye kayıt yaptırdım. Öğrencimin dershaneye 30 hafta gitmesi gerekirken pandemi süreci nedeniyle 14 hafta gitti. Dershaneye gidilmeyen 16 haftanın ücretinin iptalini talep etmekteyim. Dershaneden sözleşme, belge veya herhangi bir evrak defalarca istememe rağmen vermediler. (Kendisinde herhangi bir belge olmayanlar bu cümleyi eklesinler) Dershaneye 7 bin TL olan borcumdan, dershaneye devam edilen 14 haftasına tekabül eden 3266.2 TL’si düşülerek, gidilmeyen 16 haftaya tekabül eden 3732.8 TL’nin iptalini (veya ödenen ücretin tarafıma iadesini) talep etmekteyim.
Gereğini arz ederim.”
Tüketicilerden en fazla aldığımız diğer bir şikayet fırsatçılar oldu. Maske, eldiven, kolonya, gıda ürünlerine yapılan fahiş zamlardan dolayı çokça şikayet aldık. Ticaret Bakanlığına yapılan şikayetlerle gerek işletmeler gerekse eczanelere bakanlık gereken cezayı verdi. Ancak “Fırsatçılık bitti mi?” diye sorarsanız daha bitmedi hala şikayet almaya devam ediyoruz. Bu konuda tüketiciler şikayetlerine devam ederek fırsatçıların gereken cezayı almalarını sağlamalıdır.
Aldığımız şikayetlerin birisi de perakende satışlarda yani yüz yüze alışverişlerde korona virüs nedeniyle sorun yaşanmasından ve halkın evde uzun süre vakit geçirmesinden dolayı internet üzerinden alışverişlerin yoğunlaşmasıdır. İnternet üzerinden yapılmak istenen alışverişlerde pek çok tüketicilerimiz dolandırıldı. Tekrar tekrar uyarıyorum. Sosyal medya üzerinden verilen reklamlara tüketiciler kanmasınlar. Ve sosyal medya üzerinden kesinlikle alışveriş yapmasınlar. Sosyal medyada yapılan reklamların tamamına yakını tüketicileri kandırmaya yöneliktir.