Çağla Akalın // TRANS KRALİÇE, MODEL, SUNUCU, OYUNCU, KÖŞE YAZARI, ŞARKICI, BLOGGER
Röportaj / Nilüfer Tuba Akman
Türkiye’de, cinsel yönelim açısından LGBT bireylere ayrımcılık uygulanıyor mu?
Ayrımcılık her zaman, her yerde ve her anımızda maalesef başımıza sıkça gelen bir olay. Evimizde, oturduğumuz yerde bile ayrımcılığa uğrayabiliyoruz. Sosyal medyada, görsel ve yazılı medyada her türlü ayrımcılığı yapıyorlar. Acımadan, kişinin psikolojik durumunun ne hale geleceğini umursamadan, ellerinden geleni yapıyorlar ve yapmaya da devam ediyorlar…
Ayrımcılığın yaşattığı duyguları nasıl tarif ederdiniz?
Nasıl tarif edebilirim ki? Aile, evladını cinsel kimliği yüzünden reddedip, kurtlar sofrasına paramparça edilmesi için kendi elleriyle bırakıyor. “El alem ne der?” baskısı yüzünden evladından vazgeçen binlerce aile var, bu Ülkede. Çocuğunun cinsel kimliğini yaşamasından çok ölmesini bile isteyen aileler var. Aile bunu yapınca toplum acır mı? Acımaz. Maalesef kendi gibi olmayan her şeyi ötekileştiren bir toplumumuz var. Bizleri yargılayan bu toplum, bizim yaşantımızdan daha marjinal işleri ve olayları taşıyor aslında. Fakat dört duvar arasında yaptıkları için, her şey gizli saklı kalıyor. O zaman da onlara mubah olan işler, bize günah oluyor.
LGBT bireyler topluma karıştıklarında nasıl hissiyat içerisinde oluyorlar?
Ben kendi adıma konuşacak olursam, sosyal ve özgüvenli bir insanım ve hiçbir zaman farklı bir hissiyata kapılmadım. Ama tabi ki her ortamda aynı şekilde davranmak, konuşmak ve yaşamak, herkes için olduğu gibi LGBT bireyler için de zor. Bizler güvensiz ve çaresiz insanlar değiliz, aksine fırsat verildiği taktirde her şeyi büyük rahatlıkla başarabilen bireyleriz. Toplum bize ne veriyorsa, bizler de toplum içine girince aynı şekilde cevap vermek zorundayız.
Genelde hangi tarz mekanlarda güvende olduklarını hissediyorlar?
Eskiden tabi ki LGBT mekanlar daha rahattı ama artık o baskı değişmeye başladı. 6 yıl önce bazı eğlence mekanları, mağazalar, restoran ve oteller cinsel kimlik ayrımı yapmış olsa da şimdilerde bu tarz haberler çok nadir duyuluyor. Artık her yerde, daha çok mekanda rahatız ama dediğim gibi “sosyal medya aracılığı ile tacizi, eleştiriyi, hakareti kendi evlerimizde bile görebiliyoruz.”
LGBT bireyler cinsel yönelimi yüzünden, normal bedelin üzerinde kira ödemek mecburiyetinde bırakılıyor mu?
Maalesef bu olay hala devam ediyor. Cinsel kimliğimiz yüzünden, rahat etmek adına, daha lüks semtlerde oturmak zorundayız. Bu semtlerdeki kiralar zaten yüksek, bir de ev sahipleri ve emlakçılar iş birliği yapıyorlar. Örneğin “1000TL olan evi 2000, 1500TL olan evi ise 2500TL’ye ödersin; mal sahibi evi verir.” gibi şeyler deniliyor. Hatta bazı emlakçılar, ev sahibinden 1000TL ye kiraladığı evi, mal sahibinden gizli iki katına bir LGBT bireye kiraya verebiliyor. Barınma Hakkı olmadığı gibi, mahalle baskısı ve komşu terörü gibi meseleler de eklenince, Avcılardaki Meis Sitesi’nde olduğu gibi, bir anda mülkün olan evinden bile maalesef atılabiliyorsun.
Ayrımcılık sebebi ile yasal yollara başvurulduğunda karşılaşılan tepkiler ya da yaşanılan durumlar neler oluyor?
Buna cevap veremeyeceğim.
“İlk başta aile ve toplum yapısı değişmeli. Eşcinselliğin hastalık değil, bir yaradılış olduğu bilinmeli. Aileler ve toplum bilinçlendirilmeli, anlamalı ve de büyüttükleri çocuklarına anlatmalılar. LGBT bireyler uzmanlar yardımı ile içinde bulundukları durumu ailelerine açıklamalı ve anlatmalıdır. Sabretmeleri gerekir.”
Türkiye’de hukuk, LGBT bireyler açısından nasıl işliyor?
Her vatandaş gibi işliyor fakat ağır ceza hukuku ile arasında fark var. Bir şahıs, bir Trans kadını katlediyor ve iyi hal indirimi alıyor. Ya da “ben kadın sandım.” diyebilip ceza indirimi alabiliyor.
LGBT bireyler farklı süreçlerde, aynı darp edilme durumunu yaşıyor. Sonucu ölüme varan, aynı nefret döngüsü içerisinde tutsaklık sürüyor. Bu cinayetlerin, nefret içeren söylemlerin nedenleri sizce nedir?
En başta dediğim şeye geliyor. Toplumda, medyada ve sosyal medyada yaşanan nefret söylemleri bu canileri tetikleyebiliyor. Gizli homoseksüel ve transfobik kişilikler için, bu işlenen cinayetler çok basit gelebiliyor. Bu cinayeti ya da cinayetleri işleyen kişilerin, en ağır şekilde yargılanmaları ve ceza indirimi sağlanmadan gereken cezaları çekmeleri önemlidir. Çok caydırıcı şekilde örnek teşkil eden davalar maalesef yok.
Çalışma koşulları içerisinde eşit muamele görülmediği durumlarda, LGBT bireyin yapması gerekenler sizce nedir?
Tabi ki olması gereken prosedür, ilk başta bulunduğu firmaların yöneticilerine başvurmalılar. Bu uygulanan mobing devam ediyorsa da hukuksal sürece başvurmaları gerekli. Dernek avukatları bu süreçte daha bilinçli oldukları için, dernek avukatlarına da başvurmaları gerekli olabilir.
LGBT bireyler cinsel sağlık hizmetlerine nereden ve nasıl ulaşıyor?
Devlet hastaneleri ya da özel hastanelerden hizmet alınıyor. Tabi bazı doktorlar muayene etmek istemeyebiliyorlar, bu tarz sorunlar da yaşanıyor. Hatta geçtiğimiz yıl bir devlet hastanesi doktoru, bir gay arkadaşımızın fotoğrafını sosyal medyaya atarak; “Ben bunu nasıl muayene edeceğim?” demişti. Tepki alınca paylaşımını silip özür dilemişti. Her alanda haklarımızı öğrenmek ve bilinçli olmak zorundayız. “Haklarımızı bilip ona göre konuşursak, üstesinden gelemeyeceğimiz bir olay pek yok.” diye düşünüyorum.
Eğitim hayatında cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği dolayısıyla olumsuz tepki alanların sizce neler yapması gerekir?
Yılmadan devam edip, bulundukları okulun ya da kurumun yöneticileri ile toplanıp kendini ifade etmesi gerekli. Okumak da anayasal bir hak. Böyle bir hak ihlalinde savcılık ve avukatlar aracılığı ile suç duyurusunda bulunmalılar. Olayın üstüne gidip asla pes etmeden mücadele etmeliler. Birçok dernek, bu konular hakkında yardımcı oluyor.
Nokta atış yapmanız gerekirse, LGBT bireyler için neleri dile getirmek istersiniz?
İlk başta aile ve toplum yapısı değişmeli. Eşcinselliğin hastalık değil, bir yaradılış olduğu bilinmeli. Aileler ve toplum bilinçlendirilmeli, anlamalı ve de büyüttükleri çocuklarına anlatmalılar. LGBT bireyler uzmanlar yardımı ile içinde bulundukları durumu ailelerine açıklamalı ve anlatmalıdır. Sabretmeleri gerekir. İş ve kariyer bir LGBT bireyinin en önemli silahıdır. Okulu, işi ve kariyeri varsa; toplum onun cinsel kimliğini görmezden gelip mesleğine kartvizitine saygı duyuyor.
P.S. *İlgili Röportaj, TD Tüketici Dostu dergisinin Mayıs 2017 sayısı için evvelinde hazırlanmıştır fakat ilgili dergi sayısı o dönemde yayımlanmamıştır.