Serpil Turul // Tüketiciyi Koruma Derneği (Tükoder) MYK Üyesi ve Güngören Şube Başkanı
*KREDİ FAİZLERİNİN DÜŞÜRÜLMESİNDE YAKIN DÖNEMLERDE KREDİ KULLAN TÜKETİCİLERDE MAĞDURİYET OLUŞTURMUŞTUR.
*KREDİ FAİZLERİNİN DÜŞÜRÜLMESİ CAZİP GELMESİN, VATANDAŞLARIMIZ HANE GELİRİ VE GİDERİNİ İYİ HESAPLAMALI KREDİ KULLANIMINA ONA GÖRE KARAR VERMELİDİR.
Banka faizlerinin düşürülmesi ile mağduriyetler de oluşmuş, birçok vatandaşlarımızın kısa süre önce kredi kullandığını şimdiki faiz oranı ile karşılaştırıldığında arada çok ciddi farklar olduğunu bankanın ise yeniden yapılandırmaya yanaşmadığını, bunun yaptırımının olup olmadığını sorarak mağduriyetlerini dile getirmeye devam ediyorlar. Gelen yoğun telefonlar sonucu konu ile ilgili aşağıdaki açıklamaları yapma ihtiyacı doğmuştur.
Faiz düşürülmesi kararında yapılandırma ile ilgili bir açıklama ya da ifade yok. 6502 Sayılı Tüketicinin korunması hakkında kanun hükümleri çerçevesinde sabit faiz oranlı eşit taksitli kredi kullanmış ise, aynı sözleşmede faiz oranlarının lehte veya aleyhte değiştirmek mümkün değil, ancak değişken faiz oranlı kredi kullanılmış ise faiz oranlarındaki her türlü değişiklik sözleşmeye yansıtılır.
Bankalardan kredi kullanan tüketicilerin tamamına yakını sabit faiz oranlı kredi kullanmakta dolayısı ile tarafların rızası olmaksızın mevcut sözleşmeyi fesih etmek mümkün değil. Ancak banka ile tüketici anlaşır ise krediyi yeniden yapılandırmaya gidilebilir.
Faizler düştüğü için tüketici düşük faizden kredisini ödemek istiyor ise, banka da buna sıcak bakmış ise yeniden yapılandırma dediğimiz tüketicinin ödemekte olduğu kredi borcu kapatılarak düşük faizden yeni bir kredi açılmakta. Bu durumda tüketici maliyetlere iyi bakmalı, gerek erken ödemenin gerekse yeni kredinin açılmasının maliyetleri var.
6502 sayılı kanunun 37/2 maddesinde “Sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda, konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme tazminatı talep edilebilir” hükmü yer almaktadır. Erken ödeme tazminatı konut finansmanı kuruluşuna gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan erken ödeme tutarının kalan vadesi 36 ayı aşmayan kredilerde %1’i, kalan vadesi 36 ayı aşan kredilerde ise %2’sini geçemez.
Yapılandırma talep edecek tüketiciler öncelikle bankalara taleplerini bildirerek, banka talebini kabul etmiş ise yeni kredinin kullandırma maliyeti ve erken ödeme tazminatı tutarları ile faiz indiriminin kendisine sağlayacağı menfaati karşılaştırması gerekir, lehine olanı uygulamalı.
Ancak bankalar bu yapılandırmayı yapmaya zorlayıcı bir hüküm maalesef yok. Kullanılan kredilerde fark yüksek ise örneğin iki ay önce kredi kullanmış ve yeni ödemeye başlamış ise fark ciddi rakamlara ulaşabiliyor. Bu durumda banka ile görüşecek bankayı ikna etmeleri gerekir. Ya da bu durumda olan tüketicilerin gerekli kamuoyunu oluşturarak, yetkilileri çözüm üretmesi için zorlamalılar.
Kredi faizlerinin düşürülmesi, ekonomik anlamda zor durumda olan vatandaşlarımızın geleceğini borç altına alacak uygulamalardan biridir. O nedenle yeni kredi kullanmayı düşünen tüketiciler önceden iki kez düşünüyor ise şimdi on kez düşünmeli, ekonomik hane gelirini ve giderini iyi düşünerek aile bütçesi fazlalığı var ise kredi kullanımına gidilmeli. Bu ortamda hiçbir tüketiciye kredi kullanmasını tavsiye etmiyoruz.
Burada şunu da ifade etmek gerekir, faizlerin düşürüldüğü her dönem bu sorun karşımıza çıkıyor. Yüksek faiz ile kredi kullanan vatandaşlarımız mağdur durumda kalıyor. İvedi olarak BDDK ve Bankalar Birliği bir araya gelerek bankalardan yapılandırma talebinde bulunan tüketicilerin taleplerini geri çevirmeyecek yöntemi uygulayacak ortak kararı almalılar.