Fuat Engin // (TÜBİDER) Tüketici Bilincini Geliştirme Derneği Başkanı
Tüketici Bilincini Geliştirme Derneği Başkanı (TÜBİDER) Fuat Engin, “TBMM Tarım, Orman ve Köy işleri Komisyonu’ndan geçen düzenlemeyle, tüketicilerin bilgilenme ve seçme hakkı ile sağlık ve güvenliğinin korunması hakkının elinden alınacağını belirterek, tüketiciler olarak ne yediğimizi bilmek istiyoruz” dedi.
Basına ve Kamuoyuna
TBMM Tarım, Orman ve Köy işleri Komisyonu’ndan geçen düzenlemeye göre, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Yasası’na yanıltıcı yayın tanımı ekleniyor. Yeni düzenlemeyle, ‘her türlü yazılı, görsel, işitsel ve dijital iletişim araçları üzerinden yapılan ve ticari reklam kapsamına girmeyen, gıda güvenliği ve güvenilirliği hususunda tüketicide endişe, korku ve güvensizlik yaratarak tüketicinin tüketim alışkanlıklarını olumsuz etkileyen gerçeğe aykırı yayınlar’ yanıltıcı yayın kabul edilecek. Yanıltıcı yayın yapan kişilere, 20 bin liradan 50 bin liraya kadar idari para cezası verilecek. Ayrıca bu düzenlemeye aykırı yayınları tespit eden RTÜK, TV ve radyo kanallarının brüt reklam gelirinin yüzde 2’sinden 5’ine kadar para cezası uygulayacak.
Bu düzenlemeyle bilimsel dayanağı ve kanıtı olmayan, yanlış yönlendirici, art niyetli ve kulaktan dolma bilgilerle oluşan gıdada bilgi kirliliğinin önüne geçileceği vurgulanmasına rağmen, bu düzenlemeyle temel anlayış tüketicinin bilgilendirilmesinin önünü kesmek ve sonuç olarak ne yediğini bilemeyen tüketicide endişe, korku ve güvensizlik yaratmak olacaktır.
Bugün yem amaçlı GDO ların ülkemize girmesine izin verilmektedir. Zaman zamanda yem amaçlı GDO ların ülkemize kaçak sokulmaya çalışılırken yakalandığı kamuoyunun bilgisi dahilindedir
Yine, özellikle kümes ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde antibiyotik kullanımının yaygın olduğu ve bu durumun tüketimle birlikte yaygın ve etkin bir biçimde antibiyotik direnci oluşturduğu bilim insanlarınca üniversitelerde yapılan araştırmalarda ortaya çıkmaktadır.
Durum böyle iken, konuya “bilimsel dayanak” kılıfı altında yasak getirilmesi esasen toplumun bilgi alma hakkının engellenmesi anlamına gelmekte olup, düşünce ve ifade özgürlüğüne engel oluşturmaktadır. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun amaç maddesi ile Evrensel Tüketici Haklarının temel ilkelerinden olan tüketicilerin bilgilenme ve seçme hakkı ile sağlık ve güvenliğinin korunması hakkı ilkelerine aykırı olup, kanunlar arası çelişki ile toplumun bilgilenme hakkı, seçme ve aydınlanma hakkı, zararlarının karşılanması hakkı elinden alınmaktadır. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda tüketicinin yaşadığı olası uyuşmazlıklar karşısında ispat yükümlülüğü tüketiciye mal ve hizmet sunan tarafa aittir. Bu nedenle tüketici içeriğinde ne olduğunu bilmediği bir ürünü tüketecek, göreceği olası zarar karşısında bir tüketici derneği, konuyla ilgili bir kurum, kuruluş ya da konuyla ilişkili bir bilim insanı açıklama yapamayacak bu durum kabul edilebilir değildir.
Tüm milletvekillerine sesleniyoruz, bu teklife öncelikle tüketiciye sunulan başta et ve süt ürünleri olmak üzere tüm gıda maddelerini üretenlerin tüketicinin sağlık ve güvenliğini tehdit etmediğini içeren akredite laboratuarlardan alınmış güncel raporlarla bilgilendirilmesini içeren bir metnin eklenmesini tüketiciler olarak talep ediyoruz. Aksi durumda çıkarılacak kanunun gerçeklerin tüketicilerden saklandığı anlamına gelecek ve bu nedenle tüketicinin yaşamında ortaya çıkacakendişe, korku ve güvensizlik duygusu gıda sektörüne karşı zaten sarsılmış olan tüketici güvenini ortadan kaldıracaktır. Milletin vekillerini göreve çağırıyoruz.