Nihat Altay // Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı
Faizlerdeki yükselişle, ipotekli konut satışlarındaki düşüş yüzde 38,5, toplam da ev satışları yüzde 60 civarında düşmüş. Faizlerin hatırı sayılır bir oranda yükselmesi ile evlerini satamayan satıcıların konut fiyatlarını düşürdüğünü gözlemliyoruz. Demek ki satıcılar evlerini satamadı mı elleri mecbur fiyatları düşürüyorlar.
Kredi faizlerindeki kampanya ile Temmuz-Ağustos döneminde konut sektöründeki yaşanan hareketlilik Eylül-Ekim itibariyle sona ermese dahi devlet yetkilileri, bu artışa müdahale edeceği sinyalini vermişti. Konutlara değer artış vergisi getirilerek fiyat artışlarına müdahale amaçlanıyor. Toplu Değerleme Sistemi ve Gayrimenkul Değer Bilgi Sistemi ile 39,1 milyon konutun değer artışı takip edilecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aracılığı ile sistemin devreye sokulmasının ardından satıcıların kafasına göre fiyat artışı engellenecek. Bugünden sonra müdahale edilse dahi soruna çare olmayacaktır. Çünkü geç kalındı.
Evlerin yüksek fiyatlara satılmasından dolayı ev almayan-alamayan vatandaşların yaptığının aynısı araç satışlarında da yapılsaydı şu an 20 bin liralık araca 60 bin lira istenmezdi. Şimdi ikinci el oto pazarına büyük operasyon yapılması düşünülüyor. İkinci el otomobil pazarındaki yüksek fiyat artışları nedeniyle ikinci el otomobil ithalatına izin verilmesi dahil olmak üzere birçok tedbir değerlendiriliyor. Bu tedbirler için de çok geç kalındı. Daha önce kaç kez yazdım. 20 bin liralık araca 60 bin lira veren vatandaş, bu aracı 20 bin liraya satmaz, satamaz. Müdahale belki fiyatların sabit kalması noktasında işe yarayabilir. Ancak fiyatları geri çekmeyecektir.
*
İzmir halkına çok geçmiş olsun. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Malatya ve Elazığ’ın yaraları sarılmadan İzmir depremi ile bir kez daha enkaz altında kaldık. Her platformda açıkladım. Yıkılma tehlikesinde olan eski binaların depreme dayanıklılıklarıyla ilgili tespit çalışması yapmak ve dayanıksız binaların yıkılması gerekiyor. Sadece İzmir ve İstanbul değil Erzurum, Kars, Ağrı gibi tüm illerde de gerekli tespit çalışmaları yapılmalıdır.
*
ABD seçmenlerinin oy vermedeki kriterlerinin başında ekonomi ve işsizlik geliyor. Ekonomi ve işsizlik noktasında kötü verilerle seçime giden Trump’ın pandemi sürecini de kötü yönetmesiyle ortaya çıkan sonuçlara itiraz hakkını sahaya süreceğe benziyor. Bu süreçte kim kazanmış veya kaybetmiş önemsemeden, birlik ve beraberlik içerisinde ülkemiz üzerinde oynanan veya oynanacak oyunların üstesinden gelmeliyiz.
