A.İhsan Nazlı // ( TÜSOYAD) Tüketici Sorunları Derneği Genel Başkanı
Gün geçmiyor ki; tüketicilerimizin sorunları gün geçtikçe azalacağına daha da artmasın. Oysaki toplumda hak aramak kadar güzel bir durum söz konusu olamaz.
Ancak sırf işyeri ve şirketlere savunma gönderildiği halde savunmalara cevap verilmemesi hem Tüketici İl Hakem Heyetlerine hem de şikayette bulunan tüketicilerimize karşı sürenin uzamasına neden oluyor maalesef. Tüketicilerimizin haklarını aramak için Tüketici il hakem heyetine ettikleri şikayetlere istinaden kanunen tarafsız olması için satıcıdan ve şirketlerden savunma istenmektedir. Maalesef bazı iş yerlerinin ve şirketlerin Tüketici il hakem heyetlerini ciddiye almayarak, savunmalara cevap vermeye dahi tenezzül etmediklerini görüyoruz.
Oysaki kendini savunmamak suçunu kabul etmektir.
Bu hususta Tüketici İl Hakem Heyetlerinin bana göre yapması gereken; ister iş yeri veya şirketlere savunma gönderildiği zaman, savunmaya en kısa sürede cevap vermeyen satıcının aleyhine karar vermesi gerekmez mi?
Birilerini dikkate almayarak, “Ondan bir şey çıkmaz” diyen zihniyete iyi bir ders olmaz mı?
Oysaki Tüketici İl Hakem Heyetlerinin aldığı karar ve çıkan sonuç, 15 gün içinde Tüketici Mahkemesine itiraz edilmemesi durumunda kesin ve katidir.
Bu hususta, Tüketici İl Hakem Heyetinde görev alan komisyon üyelerinin bu konularda bana göre daha titiz davranıp, savunmalara cevap vermeyen işyerleri ve şirketler hakkında gelen şikayetlerde, savunma göndermeyenler hakkında tüketici lehine karar verilmesi gerektiği düşüncesindeyim.
Tabii bu hususta birileri rahatsız olacaktır ancak rahatsız olmak istemeyenler KANUNLAR ÇERÇEVESİNDE hareket etmek zorundadır.