Kalıcı yaz saati uygulamasını değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz; “kalıcı yaz saati uygulamasına gerekçe olarak gösterilen bilimsel rapor kamuoyundan kaçırılmaktadır” dedi.
Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:
Enerji tasarruf sağlanması amacıyla 8 Eylül 2016’da Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile bütün yurtta yaz saati uygulamasına geçilmiştir.
Özellikle kış aylarında, karanlıkta işe ve okula gidildiğine ilişkin kamuoyunda yaygınlaşan yakınmalar üzerine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na;
1-Kararın yürürlüğe girdiği tarihten bugüne elektrik tüketiminde ne kadar tasarruf yapılmıştır?
2-Bu uygulama ile tasarruf edilip edilmediği, edilmiş ise ne kadar tasarruf edildiğine ilişkin yapılmış bir çalışma var mıdır?
3-Böyle bir çalışma var ise, çalışmaya nasıl erişim sağlanmaktadır?
Soruları yöneltilmiş, gelen yanıtta;
“Ülkemizde 2016 yılından önce kalıcı yaz saati uygulamasına geçilmeden önce Bakanlığımız koordinatörlüğünde İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından yürütülen bilimsel çalışmada, ülkemizin batısındaki nüfus, kentleşme, sanayileşme ve enerji yoğunluğu dikkate alındığında, ülkemizde uygulanmakta olan saat diliminin GMT+3’de sürekli bulunmasının ülkemiz nüfusunun büyük bölümünün mevsimsel aydınlıktan uzun süre faydalanmasına ve enerji verimliliğine katkısının kayda değer sonuçlar doğuracağı bilimsel çalışmalar ile net olarak ortaya koyulmuştur. İTÜ araştırma heyeti tarafından yürütülen analizlerde saat değişimlerinin elektrik tüketimleri üzerindeki etkisini gözlemlemek adına eski saat değişiklik dönemi olan Ekim-Mart ayları arası ve özellikle günün aydınlanma/kararma geçiş saatleri ekseninde analizler yürütülmüştür. Ülkemizde kalıcı yaz saati uygulamasına geçilmeden önce; İTÜ araştırma heyeti tarafından yürütülen psikolojik ve sosyolojik temelli çalışmalar; insanlar üzerinde özellikle saat değişimlerinin getirdiği kaygı, stres, depresyon gibi olumsuzların sürekli saat uygulamasında daha az yaşanacağını göstermiştir” bilgilerine yer verilmiştir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bu yanıtında belirtilen İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından yürütülen bilimsel çalışma metni ve kalıcı yaz saati uygulaması ile yapılan enerji tasarrufu miktarı gönderilmediği gibi yaptığımız araştırmalarda da, bu çalışmaya ulaşılamamıştır. Bunun üzerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan bu rapor metninin gönderilmesi veya erişimin sağlanması istenmiştir.
Bu istemimiz üzerine bakanlık tarafından;
“Bir araştırma heyetince yürütülen bilimsel faaliyet ve eserin kamuoyu ile paylaşılması ve yine gizliliği söz konusu olabilecek bilgilerin gizliliğinin korunması esastır. Bu nedenle, Bakanlığımızca bilimsel bir eserin bütününün paylaşılması söz konusu değildir” yanıtı verilmiştir.
Enerji tasarrufu ve başka yararlar sağlayacağı iddiasına dayanak olarak gösterilen ve 85 milyon insanı etkileyen kalıcı yaz saati uygulamasına ilişkin bilimsel olduğu öne sürülen bu raporun saklanması, açıklanmaması kabul edilemez.
Yaygın yakınmaya konu olan kalıcı yaz saati uygulamasının dayanağı olan bu raporun ve uygulamanın başladığı tarihten bu yana enerjide tasarrufun sağlanıp sağlanmadığı, sağlandı ise, miktarına ilişkin bilgilerin mutlaka kamuoyu ile paylaşılması ve kamuoyunun aydınlatılması gerekmektedir.