Binalardaki bilinçsiz tadilatlar olası depremde yıkım ve can kaybını artırır
Sağlam görünen fakat tadilat adı altında taşıyıcı unsurları kesilerek gizli hasarlı duruma getirilen binaların, depremde can kayıplarını tahminlerin çok üzerine taşıyacağını söyleyen TÜGÜDER Başkanı Jale Yanılmaz, bu binaların tespit edilip güvenli hale getirilinceye kadar mühürlenmesi için çağrı yaptı.
Giderek sıklığı ve şiddeti artan depremler, olası İstanbul depremi ile ilgili endişeleri ve uzman uyarılarını da artırıyor. İzmir’de yaşanan depremin yaraları hızla sarılmaya çalışılırken, afet risk yönetimine gelen eleştiriler, Türkiye’nin deprem gerçeği ile yüzleşmek konusunda zayıf kaldığını gösteriyor.
Her deprem afeti sonrası yaşanan acılar gibi söylenen sözlerin de değişmediğini söyleyen Tüketiciyi Güçlendirme Derneği Başkanı Jale Yanılmaz, “Ülkemiz uzun zamandır özellikle 99 depreminden sonra, deprem yıkımlarının ve can kayıplarının binaların güvenliği ile ilişkisinin farkında. Buna rağmen tedbir alma sorumluluğu konusunda ihmalkâr ve bilinçsiz” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı, Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından yakın zaman önce hazırlanan ve kamuoyu ile paylaşılan “İstanbul İli Deprem Kayıp Tahmini Raporuna” işaret eden Yanılmaz, “İstanbul’da 13 binden fazla çok ağır hasarlı, 40 bine yakın ağır hasarlı, 14 binden fazla orta hasarlı bina olduğu ve olası depremde 141 binden fazla insanın hayatını kaybedeceği, 8 binden fazla insanın ise ağır yaralanacağı tahmin ediliyor. Demek oluyor ki can kayıplarının önüne geçebilmek için öncelikli ve acil olarak bu 190 bin civarındaki binanın yıkılıp, depreme dayanıklı olacak şekilde yeniden yapılması lazım. İstanbul için kentsel dönüşüm projelerinde öncelikli olarak ele alınması gereken yerler buraları. Diğer yandan vatandaşlarımızdan da hassasiyet bekliyoruz. Gerek kat maliklerinin bir araya gelememeleri, gerekse birtakım anlaşmazlıklar yüzünden mutabakat sağlanamaması nedeniyle, özellikle hasarlı binaların yıkılıp yenilenmesi aksıyor, buna zaman yok. Vatandaşlarımızın durumun ciddiyeti konusunda bilinçlenmelerini istiyoruz” diye konuştu.
İstanbul İli Deprem Kayıp Tahmini Raporundan derlenmiştir
Hasarlı olduğu tespit edilen bu binaların yanısıra, sağlam görünen fakat tadilat ile gizli hasarlı duruma getirilen binaların ise depremde can kayıplarını tahminlerin çok üzerine taşıyabileceğini, bu anlamda ciddi boyutta risk yarattığını söyleyen Yanılmaz, “İzmir depreminde de gördüğümüz gibi bina sağlam olsa da altlarındaki iş yerlerinde, alan kazanmak için binanın taşıyıcı unsurları olan kolon ve kirişler kesilerek yapılan tadilatlar, binanın yıkılmasına neden oluyor. İstanbul’da bu anlamda risk taşıyan çok sayıda bina olduğunu düşünüyoruz. Binalarda bu tahribatları yapan kişiler yıkım sonucu olabilecek can kayıplarında, taksirli ve bilinçli taksirli ölüme sebebiyet vermek suçu ile karşı karşıya kalabilecekler ve yargılanacaklardır. Binalarda ve de daire içerisinde yapılacak büyük tadilatlar için belediyelerden tadilat ruhsatı alınması gerekiyor ama böylesi ölümcül sonuçlar yaratacak izinlerin verilmesi mümkün değil. Gerek Çevre Bakanlığının gerekse belediyelerin ilgili birimleri kaçak yapılan bu tür tadilatları tespit edip, binaları, güvenli hale getirilinceye kadar mühürlemesi gerektiğini savunuyoruz” dedi.
Bayrampaşa’da ikamet eden TÜGÜDER Yönetim Kurulu Üyesi Bihter Dönmez, Bayrampaşa’daki evlerin neredeyse hepsinin riskli olduğunu, her binanın altında market, iş yeri olduğunu ve çoğunluğunda alan açmak için kolonların kesik olduğunu belirtti. Dönmez, “Her binanın altında, bakkal market var ve hepsi bitişik nizam. Bildiğim kadarıyla hiç deprem riski araştırılmadı. Buradan yola çıkarsak Etiler, Beşiktaş’ın bir bölümü Kadıköy, Bakırköy gibi sürekli yenilenen bölgeler hariç her yerde risk büyük. Ev içi tadilatlar ise ayrı bir sıkıntı, birçok evde daire içi genişlesin diye kolonların törpülendiğini biliyoruz” diye konuştu.
Binaların güvensizliği nedeniyle Bahçelievler’den Silivri’ye taşındığını söyleyen TÜGÜDER Yönetim Kurulu Üyesi Refah Torlak ise, “Bahçelievler’de binaların çoğu çok katlı, çok eski ve erozyona uğramış, hiç güven vermiyor. Silivri’de ise kayalıklar üzerine inşa edilmiş yapılar haricindeki binalarda da yıkılma riski büyük. Binaların yenilenmesindeki en önemli engel ise ekonomik yetersizlik. Kentsel dönüşüme vatandaşın sıcak bakabilmesi için, kendi isteği ile kentsel dönüşüm kapsamında binasını yenilemek isteyenlere devlet katkısı vb. teşvik uygulamasına geçilmelidir, bu süreci hızlandırmak açısından önemlidir” dedi.