Adil Yaşam Derneği olarak geçmiş yıllarda yeniden yargılanma yollarının açılması adına çok fazla mücadele ettik.
Ancak 2018 yılında Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Kader mahkumlarını affedeceğiz’’ sözü üzerine bizler de gerek tüm siyasi partilerle görüşerek gerek basın açıklamaları yaparak gerekse TT çalışmaları ile kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştık.
Gelmiş olduğumuz noktada 80’li yıllarda darbe döneminde bile yargıya olan güven yüzde 70’lerde iken yüzde 20’lere kadar düşmüş durumda. FETÖ’cü hâkim savcıların vermiş olduğu haksız ve hatalı kararlar yetmezmiş gibi, onların yerine gelen tecrübesiz hâkim savcılar bu yanlış kararlara devam ediyor. Anayasa mahkemesi bu durumu adil yargılanmada yüzde 77 hak ihlali olarak ortaya koyuyor.
Hepinizin bildiği “Baronlar dışarıda garibanlar içeride’’ algısının mahkûm ve yakınlarında karşılığı: “Hangi suçtan olursan ol paran varsa bir şekilde cezadan kurtuluyorsun’’ Yakın tarihte bu düşünceyi destekleyen birçok davaya şahit olduk: “Uyuşturucu baronu olduğu bilinen Zindaşti, daha yargılaması başlamadan ara kararla tahliye edildi ve yurt dışına kaçtı. Kadir Şeker, medya ve kamuoyu desteğini arkasına alarak, alabileceği en düşük cezayı aldı” Kadir Şeker’den daha masum ama medyanın ve kamuoyunun haberinin bile olmadığı binlerce mahkûmun sesleri maalesef duyulmuyor ve cezaevinde çürütülüyor.
28 Şubat generalleri, Hizbullah davası sanıkları hastalık gerekçesiyle bir şekilde tahliye olurken; cezaevlerinde bulunan binlerce hasta mahkûm, ölümle burun buruna olsa dahi onlara hiçbir hak sağlanmıyor. Son olarak Dilan ve Engin Polat olayı ile artık bu iş çok daha farklı yerlere geldi ve sonuç olarak toplum artık yargıya kesinlikle güvenmiyor. Bu güveni tesis etmek siz siyasetçilerin konusudur.
Günümüzde cezaevlerinin nüfusu çok yoğun, mahkumlar yerde yatıyor, yemekler kötü, sağlığa erişim neredeyse imkânsız. Kendi ülkelerinde genel affa uğrayan Afganistan, Pakistan, Suriye vatandaşları bizim ülkemizde elini kolunu sallayarak gezerken, cezaevlerindeki suç işlemiş ya da işlememiş ancak adil yargılanmadığına inanan, yüzbinlerce mahkûm ve milyonları bulan aileleri adına, devletimizden bir inisiyatif alarak, bu insanlara ikinci bir şansı vermesini toplumsal barış adına talep ediyoruz ve gereklidir diyoruz.
Ayrıca dernek olarak yaklaşık dört yıldır Covid19 izninde olan her suçtan mahkûmun bu süre zarfında suç işlemeyerek topluma entegre olabildiğini kanıtlamasını affa referans gösteriyoruz.
“Suç işledik, bizi affedin” demiyoruz, adil yargılanma yapılamadığı için, ikinci bir şans için ‘Türkiye Yüzyılı Adaletin Yüzyılı’ kapsamında, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında; adaletin tecellisi, geçmişin temizlenmesi adına adli mahkûma genel af talep ediyoruz.
ADİL YAŞAM DERNEĞİ BAŞKANI M.HALUK ÇAVUŞOĞLU